Müşteri hizmetleri : 0536 713 22 22
89,90 TL
4.080,00 TL
Kahvelerin en büyük dostu kahve kremaları. Kahveyle birleşince ortaya çıkan şölen gibi bir lezzet tüm kahve severlerin gönlünü feth ediyor. Üstelik krema sifonu tüm kahve ve tatlılarda kullanılabilecek kadar portatif bir özelliğe sahiptir.
Krema sifonları nedir?
Son zamanlarda hazır tüketim maddelerinin hareket halinde tüketilmesi ile daha fazla rağbet edilen bir madde krema sifonudur. Krema sifonlar birçok kahve yapımınnda kullanılmaktadır hatta birçok tatlı yapımlarında da kullanılabilecek tarzda bir yapıya sahiptirler. Bu sebeple kahveler konusuna biraz değinip, krema sifonuları ve kahvenini birleşimine geri dönüş yapalım.
Kahve nedir?
Kahve, Rubiaceae ailesi olarak adlandırılan diğer bir ismi ile kökboyasıgiller, coffea isimli cinsten tropik çalı çeşitlerine, bu çeşitlerinden ve tohumlarından hazırlanan içeceğe verilen isimdir. Hepimizin sevdiği bir içecek olan kahve, bir ağaç meyvesinin çekirdeğidir. Ailesi; Rubiaceae, cinsi de Coffea’dır.
Birçok Coffea türü vardır. Ancak bu türler içinden genellikle iki tanesine rağbet çoktur. Bu iki tür Coffea Arabica (Arap Kahvesi) ve Coffea canephora (Robusta) olarak adlandırılmaktadır. Bilindiği üzere tarım olarak üretimi yapılan ilk kahve türü Arap kahvesidir. Geçmişte Arabistan’da yetiştirilen bu tür günümüzde daha çok Latin Amerika’da yetiştirilmektedir.
Robusta ise Doğu Afrika ve Kongo Havzası kökenli olarak varsayılmaktadır. Coffea canephora (Robusta) ise Afrika ve Madagaskar’da yetiştirilmektedir. Arabia ve Robusta kahvelerinin tarımını da Asya’da yapılmaktadır.
Kahve ağaçları standart boyu 8 ila 10 metre arasında değişmektedir. Ancak üretim teknikleri sebebi ile standart olarak 2 ila 3 metreye kadar uzaması tercih edilmektedir. Bu ağaçların yaprakları yeşildir ve yetişme koşulları sebebi ile tropikal bölgeye, volkanik zemine, orta derecede neme ihtiyaçları vardır.
Krema sifonu ve kahvenin birleşimi ile çıkan benzersiz lezzet
Krema sifonular, kahvenin o sertlik derecesini kırmak daha yumuşak bir tat elde etmek için kullanılmaktadır. Krema sifonları, kahvenin tadının muhteşem dengelenmesinde rol oynar diyebiliriz. Kahvenin yoğun hazzı krema sifonlar yolu ile daha da doruklara çıkmakta. Krema sifonları normal sütle kıyaslandığında kahveye daha yumuşak daha hoş bir tat ve kalite eklemektedir. Ayrıca Krema sifonları, eklendikleri kahvelere daha az yağ oranı eklemektedirler, bu oran normal süte kıyasla oldukça düşük bir orandır. Ayrıca su yağ oranından dolayı içilen kahvenin koyulaşma ihtimali daha zordur. Bu sebeple yumuşak bir içim sağlanır. Krema sifonları, birçok kahve türünün yapılmasında kullanıldığı için, krema sifonları ile bir çok kahve türü elde edilebilmektedir.
Kahve kremalarına rağbet, hızlı tüketim mamüllerinin ayak üstü denilebilecek tarzda tüketilmesinden dolayı daha da arttı. Krema sifonları özellikle çubuk şekilde olması sebebi ile çok pratik bir kullanım imkanı ve zamandan tasarruf sağlanıyor. Krema sifonlarına rağbetin fazla olmasının en büyük sebeplerinden biri kişiye standart bir kahve lezzeti sunması. Krema sifonları ile size en uygun kahveyi yaparken rahat bir porsiyon ölçümünde bulanabilirsiniz. Bu sebeple krema sifonları bazında bakıldığında birçok yeni çeşidin ve farklı bir aromaların çıktığını söyleyebiliriz. Bu çeşitler ve farklı aromalar ile damak tadına en uygun kahveyi yapmaya olanak sağlarken aynı zamanda farklı kahve deneyimleri yaşamak isteyenlerin severek kullanacakları bir başka yenilik olduğu da söylenebilir. Size en uygun krema sifonu ile cappucinodan tutun da cafe latteye kadar birçok kahve yapımını sağlayabilirsiniz. Kahvenizde kullanacak olduğunuz krema sifonu sayesinde, kahvenizden aldığınız yoğun hazzı iki katına çıkarabilir aynı zamanda yumuşak içim ile severek tüketebilirsiniz.
Her ne kadar piyasada ismi krema kapsülü olarak anılsa da bu kapsüller farklı amaçlarla da kullanılıyor. İçerisinde farklı gazlar basılarak hazırlanan ve dışı metal bir malzeme ile kaplanılarak güçlendirilen bu ufak tüpler, özellikle son yıllarda giderek daha popüler olmaya başladı. Gıda sektöründe çeşitli alanlarda kullanılan bu kapsüller (ya da tüpler) yiyecek ve içeceklerin tadına genelde çok fazla etki etmezken, çok daha güzel, dikkat çekici ve cezbedici sunumlar elde etmek için bire birdir.
Piyasada bu kapsüllerin genelde üç çeşidi görmekteyiz. Bunlar, içerisine basılan gaz türüne göre isimlendirilmektedir. Örneğin, içinde CO2 (karbon dioksit) bulunan kapsüle CO2 kapsülü deniliyor. Bunun yanında, içerisinde N2O (nitröz oksit) ve N2 (nitrojen ya da azot) bulunan kapsüller kullanılıyor. İçinde bulunan gaz türü, kapsülün kullanım amacına da etki ediyor haliyle. Bu kapsülleri ve genel kullanım amaçlarını şöyle sıralayabiliriz:
Piyasada birçok firma tarafından üretilse de bu kapsüllerin genel tasarımları ve ölçüleri aynıdır; ya da en azından biz tüketiciler veya bu ürünü mutfağında kullananarak yiyecek / içecek servis edenler için durum bu şekildedir. Dışarıdan baktığımız zaman sadece ufak ve form olarak silindire benzeyen bir yapı görürüz. Fakat bu kapsüller ile olağanüstü sunumlar hazırlandığını görünce şaşırmamak elde değildir. Zira, kapsül içerisinde sıkıştırılmış gaz serbest bırakıldığında çok farklı bir işlev görüyor. Uygulandığı yerde hacmi genişleyen gaz, göze oldukça hitap eden sunumların hazırlanmasına yardımcı oluyor.
Bu kapsüllerin nasıl kullanıldığından, kullanım amaçlarından ve doğru kullanım yollarından ilerleyen yazılarımızda detaylı olarak bahsedeceğiz. Fakat bu noktada, bu kapsüllerin nasıl kullanıldığına çok kısa değinelim. Öncelikle, kapsüllerin tek başına kullanılmadığını bilmemizde fayda var. Bu kapsüller, İngilizce’de ‘whipper’ denilen ve Türkçe’de genelde ‘dispenser’ (dağıtıcı) olarak adlandırılan bir ürün ile kullanılıyor. Dışarıdna bakıldığında ufak bir termos ya da sürahiyi andıran bu ürüne takılan kapsüller, içerisinde bulunan sıvının köpürerek dışarı çıkmasını sağlaıyor.
Bu kapsüllerin kullanım yerlerine baktığımız zaman sadece ticari mekanları görmüyoruz. Kullanım şekline bakıldığında kafe ve restoran gibi mekanların çok daha uygun yerler olduğu görünse de, kapsüllerin ve dispenserlerin giderek ucuzlaması ve bu kapsülleri kullanarak hazırlanan estetik sunumların giderek yaygınlaşması ile beraber, artık evlerde de bu tür uygulamaları görmekteyiz. Zaman geçtikçe bu tarz uygulamaların artacağı, farklı gazların deneneceği ve bu kapsüllerin kullanım alanlarının genişleyeceği öngörülüyor.
İçerisinde hangi gaz olduğu farketmeksizin kapsüllerin haliyle belirli bir kullanım ömrü bulunuyor. İçindeki gaz belirli bir uygulamadan sonra bitiyor ve yeni kapsülün dispensere takılması gerekiyor. Bu nedenle, bu kapsülü kullanan yerler (evler, kafeler, restoranlar, oteller vs) kapsülleri toplu halde satın alıyor. Bu bakımdan, kapsüllerin piyasada 10’lu, 20’lu, 50’li veya daha fazla adetli halde satıldığını görmek mümkün. İlerleyen yazılarımızda bunlardan da bahsedeceğiz.
Her ne kadar piyasada ismi krema kapsülü olarak anılsa da bu kapsüller farklı amaçlarla da kullanılıyor. İçerisinde farklı gazlar basılarak hazırlanan ve dışı metal bir malzeme ile kaplanılarak güçlendirilen bu ufak tüpler, özellikle son yıllarda giderek daha popüler olmaya başladı. Gıda sektöründe çeşitli alanlarda kullanılan bu kapsüller (ya da tüpler) yiyecek ve içeceklerin tadına genelde çok fazla etki etmezken, çok daha güzel, dikkat çekici ve cezbedici sunumlar elde etmek için bire birdir.
Piyasada bu kapsüllerin genelde üç çeşidi görmekteyiz. Bunlar, içerisine basılan gaz türüne göre isimlendirilmektedir. Örneğin, içinde CO2 (karbon dioksit) bulunan kapsüle CO2 kapsülü deniliyor. Bunun yanında, içerisinde N2O (nitröz oksit) ve N2 (nitrojen ya da azot) bulunan kapsüller kullanılıyor. İçinde bulunan gaz türü, kapsülün kullanım amacına da etki ediyor haliyle. Bu kapsülleri ve genel kullanım amaçlarını şöyle sıralayabiliriz:
Piyasada birçok firma tarafından üretilse de bu kapsüllerin genel tasarımları ve ölçüleri aynıdır; ya da en azından biz tüketiciler veya bu ürünü mutfağında kullananarak yiyecek / içecek servis edenler için durum bu şekildedir. Dışarıdan baktığımız zaman sadece ufak ve form olarak silindire benzeyen bir yapı görürüz. Fakat bu kapsüller ile olağanüstü sunumlar hazırlandığını görünce şaşırmamak elde değildir. Zira, kapsül içerisinde sıkıştırılmış gaz serbest bırakıldığında çok farklı bir işlev görüyor. Uygulandığı yerde hacmi genişleyen gaz, göze oldukça hitap eden sunumların hazırlanmasına yardımcı oluyor.
Bu kapsüllerin nasıl kullanıldığından, kullanım amaçlarından ve doğru kullanım yollarından ilerleyen yazılarımızda detaylı olarak bahsedeceğiz. Fakat bu noktada, bu kapsüllerin nasıl kullanıldığına çok kısa değinelim. Öncelikle, kapsüllerin tek başına kullanılmadığını bilmemizde fayda var. Bu kapsüller, İngilizce’de ‘whipper’ denilen ve Türkçe’de genelde ‘dispenser’ (dağıtıcı) olarak adlandırılan bir ürün ile kullanılıyor. Dışarıdna bakıldığında ufak bir termos ya da sürahiyi andıran bu ürüne takılan kapsüller, içerisinde bulunan sıvının köpürerek dışarı çıkmasını sağlaıyor.
Bu kapsüllerin kullanım yerlerine baktığımız zaman sadece ticari mekanları görmüyoruz. Kullanım şekline bakıldığında kafe ve restoran gibi mekanların çok daha uygun yerler olduğu görünse de, kapsüllerin ve dispenserlerin giderek ucuzlaması ve bu kapsülleri kullanarak hazırlanan estetik sunumların giderek yaygınlaşması ile beraber, artık evlerde de bu tür uygulamaları görmekteyiz. Zaman geçtikçe bu tarz uygulamaların artacağı, farklı gazların deneneceği ve bu kapsüllerin kullanım alanlarının genişleyeceği öngörülüyor.
İçerisinde hangi gaz olduğu farketmeksizin kapsüllerin haliyle belirli bir kullanım ömrü bulunuyor. İçindeki gaz belirli bir uygulamadan sonra bitiyor ve yeni kapsülün dispensere takılması gerekiyor. Bu nedenle, bu kapsülü kullanan yerler (evler, kafeler, restoranlar, oteller vs) kapsülleri toplu halde satın alıyor. Bu bakımdan, kapsüllerin piyasada 10’lu, 20’lu, 50’li veya daha fazla adetli halde satıldığını görmek mümkün. İlerleyen yazılarımızda bunlardan da bahsedeceğiz.
Yazı dizimizin devamında bu kapsüller ile ilgili çok daha fazla bilgi bulacaksınız. Bu kapsüllerin genel tasarımından, üretim yöntemlerinden, içindeki gazların özelliklerinden, gazlar ile ilgili güvenlik bilgilerinden, bu kapsülleri üreten ve satan firmaları ayrıntılı olarak ele alacağız.
Başlığımız krema kapsülü olsa bu yazımızda dış tasarım ve görünüşü birbirine çok benzeyen üç farklı kapsülden bahsedeceğiz. Bu kapsüller, içindeki gaz türü ve kullanım alanlarına bağlı olarak farklı kategorilere ayrılsa da birbirine benzer amaçlarla kullanılmaktadır. Bu kapsüllerden içinde saf azot gazı bulunan kapsül soğuk demleme kahvelerde, içerisinde nitröz oksit bulunan gaz krema yapımında ve karbondioksit bulunan kapsül ise sodaların köpürtülmesinde kullanılıyor. Fakat bu gazların her biri basınçlı gazlar olduğundan kapsüllerin dışında her durumda bu basınca dayanıklı olabilecek bir malzeme kullanılması gerekiyor. Kapsüllerin üretimi ve kullanımında zamanla edinilen tecrübeler çeliğin, kapsüllerin dış kaplamasında ve içerisinde bulunan gazı güvenle muhafaza etmesinde uygun bir malzeme olduğu anlaşılmıştır
Her üç kapsül türünü incelediğimizde de üçünün de dışarıdan bakıldığında neredeyse bire bir aynı olduğunu görürüz. Farklı firmaların ürün üzerindeki bazı ufak detaylarda kendilerine has tasarımları ve ölçüleri olduğu bilinse de genel anlamda dış görünüş olarak üç kapsül türü de aynıdır diyebiliriz. Üç farklı kapsül ve gaz türünden bahsetsek de piyasada çok nadir de olsa farklı gazların kullanıldığı kapsül seçenekleri de mevcuttur. Fakat bizim odak noktamız bu üç kapsül türü olacaktır.
Piyasada karşımıza çıkan kapsüllerin genel dış ölçüleri de aynı olmaktadır. Her üç kapsül türü de birbirine çok yakın geometrilerde, hacimlerde ve uzunluklarda üretiliyor. Fakat yinede piyasada farklı ölçülere sahip kapsül türlerinin de olduğunu söyleyebiliriz. Ancak, standart dışı ölçülere sahip bu kapsüllerin de kullanımının çok az olduğunu belirtelim.
Kapsüllerinin yapısal özelliklerine gelecek olursak dış tasarımında her birinin paslanmaz çelik kullanıldığını söyleyebiliriz. Kullanılacak malzemenin çelik olması iç basınca karşı dayanıklılık gösterirken, çeliğin paslanmaz olması da hem estetik hem de sağlık ve güvenlik açısından çok önemli bir kriterdir. Birçok firma, kullanılan paslanmaz çeliğin de %100 geri dönüştürülebilir olduğuna özen göstermektedir. Bunun yanında, ürünler kullan – at prensibinde kullanılıyor. Yani, kullanılan kapsüller, yeniden doldurulamıyor. Pasta kreması üretme, soda köpürtme ve soğuk demleme kahveler için kullanıldığı farketmeksizin, bu kapsüller, içindeki gazlar kullanıldıktan sonra atılıyor. Paslanmaz çeliğin geri dönüştürülebilir olması da bu noktada önem kazanıyor. Zira, atılan kapsüller yeniden kullanılarak içerisine gaz basılıp yeni ürün olarak hizmete sunuluyor.
Kapsüller, silindire benzer bir formda üretiliyor. Genel anlamda keskin köşesi bulunmayan bu kapsüller, bir ucu düz olurken diğer ucunda dispensere (veya sifona) takılmak üzere ufak bir çıkıntı bulunmaktadır. Kapsüller, bu uç vasıtasıyla dispensere takılarak kullanılabiliyor.
Gazların yoğunluğu basınç, sıcaklık ve hacime bağlı olarak çok değişkendir. Bu nedenle, her birinin ölçüsü aynı veya birbirne çok yakın olsa da kapsüllerin içerisinde bulunan gaz miktarı değişkendir. Genel olarak hacim değerleri 10 mL ve 11 mL arasında değişen kapsüllerin içerisinde kullanılan gaz türüne farklı miktarda ürün bulunuyor. Örneğin, içerisinde azot bulunan kapsülde 2.2 g civarında bir gaz miktarı mevcut olurken, bu değer karbondioksit ve nitröz oksit için 8 g civarındadır. Bunun sebebi, dediğimiz gibi gazların yoğunluklarının birbirine göre büyük farklılık göstermesidir.
Kapsüller ile ilgili güvenlik ve risk konularından ilerleyen yazılarımızda detaylı olarak bahsedeceğiz, fakat burada kısaca bu kapsüllerin sağlık ve gıda açısından bir sorun yaşatmadığını belirtelim. Piyasada her kalite sınıfında ve her fiyat aralığında ürün bulmak mümkünken, kapsül üretimi ve satışı yapan her firmanın ilgili yasal izinlere ve gerekli sağlık ve güvenlik sertifikalarına sahip olduğunu bilmekte fayda var.
Krema kapsüllerinin içinde farklı gazların bulunduğundan ve bu gazların neler olduğundan önceki yazılarımızda bahsetmiştik. Kapsüllerin, içinde bulunan gaz türüne göre sınıflandırıldığını ve bu bağlamda kullanılan gazların azot, nitröz oksit ve karbondioksit olduğunu söylemiştik. Şimdi bu gazları daha detaylı olarak anlatacağız.
Soğuk demleme kahveler için kullanılan kapsüllerin içinde azot (nitrojen) bulunuyor. Bir gaz olarak azotu daha yakından tanıyalım.
Azot veya nitrojen olarak bilinen bu gazın genel gösterimi N2 şeklindedir. Rengi, kokusu ve tadı olmayan azot, dünya atmosferinin %78’ini oluşturuyor. Öte yandan tüm canlı dokularda da azot, farklı formlarda ve farklı elementler ile bileşik oluşturarak yer alıyor. Bunun yanında, azotu, amonyak, nitrik asit, siyanür, amino asit gibi birçok önemli bileşi içinde görmekteyiz.
Oda sıcaklığında gaz fazında bulunan azotun erime noktası -210°C ve kaynama noktası -196°C civarındadır. Yani, azotu -196°C’ye kadar sürekli olarak gaz fazında görebiliriz. Bu noktadan daha düşük sıcaklıklar için anca sıvılabilmektedir.
Azotun soğuk demleme kahveler için kullanılan kapsüller dışında kullanıldığı bazı önemli uygulamalar şu şekildedir:
Şimdi de krema kapsülleri için kullanılan nitröz oksiti daha yakından tanıyoruz.
Nitröz oksitin diğer isimlerinden biri de diazot monoksittir. Kimyasal formülü N2O olan bu bileşik, literatürde ‘gülme gazı’ olarak da biliniyor. Oda sıcaklığında, hafif metalik bir kokuya ve tada sahip renksiz yanıcı olmayan bir gazdır. Yüksek sıcaklıklarda, nitröz oksit, moleküler oksijene benzer güçlü bir oksitleyicidir ve suda çözünme özelliğine sahiptir.
Nitröz oksit, özellikle cerrahi ve diş hekimliğinde anestezi ve ağrı azaltıcı etkileri için önemli tıbbi kullanım alanlarına sahiptir. Bir sağlık sistemi için ihtiyaç duyulan en etkili ve güvenli bir ilaç olması sebebiyle Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Temel İlaçlar Listesi’nde yer almaktadır. Aynı zamanda roket yakıtlarında ve motorların güç çıkışını arttırmak için motor yarışlarında oksitleyici olarak kullanılır.
Atmosferde ise az miktarda nitröz oksit bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar, bu gaz miktarının %30’luk kısmının insan aktiviteleri ve tarım uygulamarı sonucunda oluştuğunu göstermektedir.
Yazımızın son kısmında azot ve nitröz oksite nazaran çok daha fazla bilinen gaz türü olan kardondioksitten bahsedeceğiz. Karbondioksit, özellikle soda gibi asitli içeceklerin hazırlanmasında kullanılıyor. Fakat bu gazı, birçok farklı alanda da görebiliyoruz.
Rengi ve kokusu olmayan, iki oksijen ve bir karbon atomundan oluşan karbondioksitin (CO2) erime oktası -78°C ve kaynama noktası -57°C civarındadır. Katı haldeki karbondioksiti ‘kuru buz’ olarak da biliyoruz ve kuru buz özellikle soğukluğun muhafaza edilmesi için çeşitli alanlarda kullanılıyor.
İnsan ve hayvan vücudunda her saniye karbondioksit bulunuyor. Zira solunum sırasında oksijen alınırken karbondioksit salımı gerçekleşir. Atmosfere serbet halde karbondioksit salımı ise genelde volkanik patlamalar sonucu gerçekleşir. Bunun yanında, gıdalarda karbondioksit denilince ise akla ilk olarak soda veya maden suları gelmektedir. Zira, bu içeceklerde karbondioksitin suda çözündüğünü görürüz.
Karbondioksitin bir diğer kullanım alanı ise buhar sıkıştırmalı soğutma çevrimi prensibine bağlı olarak çalışan termodinamik sistemlerdir. Birçok sentetik gaza (HCFC, CFC vs) göre daha çevreci olan karbondioksitin bu alandaki kullanımı da giderek artmaktadır.
Krema kapsülü başlığı altında incelediğimiz her türlü kapsül için tek bir kullanım yönteminden bahsedebiliriz. Zira, her üç tip kapsül (içersinde azot, nitröz oksit ve karbondioksit bulunan) için de bir tane dispensere (literatürde sifon olarak da geçiyor) ihtiyacımı var. Kapsüllerin kullanılabilmesi için bu dispensere takılması gerekiyor. Her üç tip kapsül de tasarım olarak neredeyse birbirinin aynısı olduğu için kullanım şekilleri de birbirlerine benzerlik gösteriyor.
Kapsülü kullanabilmek için öncelikle elimizde doğru ürünün olduğundan emin olmalıyız. Piyasada çok çeşitli markaların kapsülleri bulunduğundan ürün seçimi yaparken çok dikkatli olunmalıdır. Yanlış bir ürün seçimi veya kalitesiz bir kapsül kullanımı, içerisinde basınçlı gaz bulunduğundan kullanım sırasında birçok tehlikeyi beraberinde getirebilir. Öte yandan, sağlık ile ilgili standartlara uygun şekilde üretilmemiş kapsüller de birçok açıdan riskli olacaktır. Zira, bu kapsüller doğrudan gıda ile temas halinde olacağından sağlıksız koşulların oluşması kuvvetle muhtemeldir. Son olarak kapsüllerin son kullanma tarihinin geçmediğinden emin olunmalıdır.
Kapsülün doğru seçimi kadar dispenserin de kullanış amacına uygun şekilde tasarlanmış ve üretilmiş olması gerekiyor. Bu bakımdan, dispenser seçiminde kaliteli ve piyasaya kabul görmüş markaların ürünleri tercih edilmelidir. Dispenserin seçiminde ürün ebatları da çok önemlidir. Ne kadarlık bir krema, soda ve soğuk demleme kahve kullanılacağına bağlı olarak farklı dispenser ölçüleri değerlendirilmeli ve aralarından en uygun olan kullanılmalıdır. Piyasada genelde üç farklı ölçüde dispenser bulunuyor. Bunlar 1 L, 0.5 L ve 0.25 L hacme sahip dispenserlerdir. Eğer farklı miktarlara ihtiyaç duyulursa dispenser üreticileri ile iletişime geçmekte fayda vardır.
Kapsülleri doğru kullanabilmek için aşağıda belirtilen adımları izlemekte fayda var:
Başlığımız krema kapsülü olsa da yazı dizimizde üç farklı kapsül türünden bahsettik. Bu kapsüllerin her biri aynı tip malzemeden üretildikleri ve içerisinde gaz fazında bir madde bulunduğu için her birinden imalat prosesi birbirleriyle büyük benzerlik gösteriyor. Bu bakımdan, kapsüllerin üretim yöntemini tek bir ürün üzerinden anlatacağız.
Tasarım olarak oldukça sade ve kullanımı çok kolay ve pratik olsa da bu kapsüllerin üretiminin çok da basit olmadığını belirtmekte fayda var. Birçok farklı aşamadan geçerek son şeklini alan bu kapsüllerin imalat aşamalarını şimdi tek tek inceleyelim.
Öncelikle kapsüllerin paslanmaz çelikten üretildiğini biliyoruz. Kapsüllerin üretildikleri fabrikalarda paslanmaz çelik, bir şerit rulo halinde kullanılıyor ve üretim aşaması düz bir şerit halindeki paslanmaz çeliğin büyük pucnh preslere girmesi ile başlıyor. Akabinde gerçekleşen işlemleri sırasıyla şu şekilde sıralayabiliriz:
Bütün bu bahsedilen işlemlerin hepsi tek bir kapsül için yapılırken, fabrikada aynı anda onlarca hatta yüzlerce adet kapsül üretimi gerçekleşir. Üretim aşamaları tamamlandıktan sonra kalite kontrol işlemleri başlar.
Kalite kontrol işlemleri, ürünlerin uygun şekilde üretilip üretilmediğini görmek ve sağlık ile ilgili istenen standartlara sahip olup olmadığını anlamak için çok gerekli bir süreçtir. Bu süreç içerisinde kapsüllerin her birinin içerisinde hedeflenen oranda gaz basılıp basılmadığı da kontrol edilir.
Bu kapsüller piyasada genelde tek başına satılmamaktadır. Bu ürünlere sahip olmak isteyen müşteriler genelde içerisinde 8, 10, 16, 24 vb gibi adetlerde bulunan paketleri satın alırlar. Bunun amacı, kullanıldıkları yerlerde kapsüllerin belirli bir ömürlerinin olması ve hızlı şekilde tüketilmesidir. Sipariş taleplerine göre uygun adetler içerecek şekilde paketlenen kapsüller daha sonra uygun bir nakliye süreci ile istenen yerlere gönderilirler.
Birçok avantajından ötürü özellikle son yıllarda kullanımı giderek artan kapsülleri (içerisinde nitröz oksit, azot ve karbondioksit bulunan) yeni nesil yiyecek ve içecek sunumlarında daha fazla görür olduk. Dış tasarımı ve kullanım prensibi birbirine çok benzer olsa da bu kapsüller, içerisinde bulunan gaz türüne göre farklı uygulamalarda kullanılıyor. Pasta ve kek gibi tatlılar için krema hazırlamak isteyenler içerisinde nitröz oksit, soğuk demleme kahveleri ‘nitro cold brew’ kahvelere dönüştürmek ve köpürtmek isteyenler için içinde azot; soğuk sudan soda hazırlamak isteyenler için de içerisinde karbondioksit gazı bulunan kapsüller her geçen gün daha fazla yaygınlaşıyor.
Birçok avantajı bir arada sunması ve oldukça kolay bir kullanım metodu bulunmasından ötürü gıda sektörünün birçok alanında kullanılan bu kapsüller ile ilgili dikkat edilmesi gereken çok sayıda kriter bulunuyor. Zira, piyasada bu kapsülleri üreten birçok firma mevcut. Fakat aralarında gıda sektörüne yönelik geliştirilen sağlık, hijyen ve kalite standartlarına uygun şekilde üretim yapan firma sayısının bu kadar fazla olduğunu söylemek zor. Bunun yanında, içinde hangi gazın bulunduğu farketmeksizin dış tasarımı ve ölçüleri birbiri ile aynı olması, içerisinde hangi gazın olduğunun dışarıdan anlaşılamaması ve yine içindeki gaz miktarlarının 10 g ve daha düşük değerlerde olması ve müşterilerin bu miktarı teyit etmesinin çok zor olmasından ötürü, güvenilir bir alışveriş gerçekleştirmek hayli güç olmaktadır. Bütün bu sebeplerden dolayı, piyasada kabul görmüş güvenilir firmaların ürünlerini satın almanın önemi ön plana çıkıyor.
Bu kapsüller ile ilgili en doğru ve kullanıcıları rahatlatan bilgilerden biri, ürünlerin son kullanım tarihleri olmaktadır. Zira, bu kapsüllerin son kullanma tarihi diye bir durum söz konusu değil. Bu ürünlerin çoklu paketler halinde satılmasının sebeplerinden biri de budur. Bu nedenle, kafe, restoran, otel vb gibi ticari işletmeler, maliyetlerini de düşürmek amacıyla, bu kapsüllerden çoklu alım yapabiliyor. Bu bağlamda, pasta ve kek gibi ürünlerin satışının yapıldığı yerler, özellikle ürün gamında veya menüsünde soğuk demleme kahveleri de bulunduran kahveciler ve soğuk sudan soda hazırlamak isteyen kişiler, kapsüllerin son kullanım tarihlerini önemsemeden gönül rahatlığı fazladan kapsül satın alabilirler.
Bu kapsüller ile ilgili merak edilen bir diğer konu da bir kapsülün ne kadarlık bir kullanım ömrünün olduğudur. Yani, eğer kapsül, içerisinde nitröz oksit bulunan bir ürün ise, bir kapsülden ne kadarlık bir krema hazırlanacağı; içerisinde karbondioksit bulunan bir kapsül ile kaç bardaklık soda hazırlanabileceği ve son olarak bir azot kapsülü ile ne kaç mL’lik bir soğuk demleme kahve hazırlanacağı konusu merak ediliyor. Bu soruya net bir cevap vermek biraz güç olmaktadır. Zira, ne kadarlık bir ürünün ortaya çıkacağı, sadece kapsüle bağlı bir durum değildir. İçecekleri (soda, kahve vs) veya yiyecekleri (krema) hazırlayan kişilerin konu hakkındaki bilgi seviyesi ve kullanılan diğer ekipmanlar da (özellikle whipper denilen dispenser veya sifon) ne kadarlık bir ürünün elde edileceğini doğrudan etkilemektedir. Bunun yanında, eğer kullanılan kapsülün içerisinde karbondioksit varsa ve amaç soda hazırlamak ise, dispenserin içerisine konulacak soğuk su miktarı da önem kazanmaktadır. Aynı durum azot kapsülleri ile nitro cold brew kahve hazırlarken kullanılan demlenmiş kahve için ve nitröz oksit kapsülleri ile krema hazırlarken kullanılan süt ya da sıvı krema miktarı için de geçerlidir. Fakat her bir kapsül içerisinde az miktarda gaz bulunmasına rağmen istenen nihai ürün miktarı genelde sağlanabilmektedir.
Her ne kadar konu başlığımız krema kapsülleri olsa da yazı dizimizin tamamında üç farklı kapsül çeşidinden bahsettiğimizi ifade etmiştik. Bu kapsül çeşitleri, içerisinde saf nitrojen, nitröz oksit ve karbondioksit gazı bulunmasına göre farklı sınıflara ayrılıyor. Bu ürünleri, birçok açıdan incelemiş; iç ve dış tasarımından, içerisinde bulunan gazların özelliklerinden, nasıl kullanıldığından, üretim yöntemlerinden, kullanım ömürlerinden vs bahsedip yakından tanımaya çalışmıştık. Şimdi de bu kapsül çeşitlerinden satın alınmak istendiğinde hangi kanalların kullanılabileceğinden bahsedeceğiz.
Günümüzde, alışveriş kapsamı, satın alınacak ürün farketmeksizin çok farklı bir boyuta evrilmiş durumda. Elektronikten gıdaya, kozmetikten aksesuarlara, sağlıktan spor ürünlerine kadar ve daha birçok ürün çeşidi için alışveriş konusunda tercih edilen ilk yöntem, internet üzerinden yapılan alışverişler oluyor. Bu nedenle, krema kapsülleri başlığı altında incelediğimiz bütün kapsül çeşitleri de internet üzerinden çok rahat bir şekilde bulunabilmekte ve fiyat araştırması yapılarak en uygun fiyatlar ile satın alınabiliyor.
İnternet üzerinden bu kapsüllerin satışını yapan çok sayıda platform bulunuyor. Bu platformlar arasında hem yerli hem de yabancı olmak üzere birçok alternatif mevcut. Bunun yanında, bu seçenekler arasında ürün gamında sadece kapsülleri bulunduran yerler olduğu gibi, çok geniş bir ürün yelpazesine sahip olup içerisinde bu kapsüllerin de yer aldığı platformlar bulunabiliyor. Bu bakımdan, krema üretme, soda hazırlama veya nitro cold brew kahve elde etmek için bir kapsül satın alınmak istendiğinde, kısa sürede ürüne sahip olmak çok zor olmuyor.
Kapsülleri internet üzerinden satın almak çok kolay olsa da bundan çok daha önemli başka bir konuya da değinmek gerekiyor. Bu da krema kapsüllerinin markaları, üreticileri ve hangi marka kapsüllerin daha kaliteli, güvenilir ve sağlıklı olduğu ile ilgili konulardır. Krema kapsülü üretimi ve satışı yapan firmalar ile ilgili yazı dizimizin ilerleyen kısımlarında detaylı olarak bilgi aktaracağız. Bu nedenle konuyu dağıtmamak adına şimdi internet üzerinden kapsül satışlarının gerçekleştirildiği kanallara geri dönelim.
Yerli ve yabancı birçok internet sitesi üzerinden bu kapsüllerin satıldığını söylemiştik. Satışı yapılan kapsüller, genelde tekli değil, 10’lu, 24’lü, 50’li gibi çoklu paketler halinde müşterilere sunuluyor. Bu nedenle, kısa ve uzun vadede ne kadar kapsüle ihtiyaç duyulduğu ile ilgili doğru bir planlama yapılırsa, çoklu alımlarla uzun vadede kar elde etmek mümkün hale gelecektir.
Bu kapsüllerin satışını yapan internet sitelerinden en çok bilinenleri ve hiç tereddüt etmeden gönül rahatlığı ile güvenli bir şekilde alışveriş yapabileceğiniz seçenekleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Bu internet sitelerinin yanında, Türkiye’de online alışveriş denilince ilk olarak akla gelen şu önemli sitelerden hızlı ve kolay bir şekilde kapsül satın alımı yapılabilir:
Bu siteleri ziyaret ettiğinizde, kapsüller ile ilgili çok farklı fiyat seçeneklerini göreceksiniz. Bunun birçok sebebi bulunuyor. En önemli sebebi ise kapsül markalarıdır. Her kategorideki ürünlerde olduğu gibi kapsüllerin fiyatları da markalara göre değişkenlik gösterebiliyor. Bu nedenle, ürün değerlendirmesi yapılırken başta marka olmak üzere, kalite, güvenlik standartları, ürünün kargolanması vb gibi birçok parametreyi bir arada değerlendirmeye özen göstermelisiniz.
Yukarıda bahsettiğimiz internet siteleri genelde Türkiye’de faaliyet gösteren yerli platformlardır. Bunun yanında kapsül satın alabileceğiniz birçok yabancı internet sitesi de bulunuyor. Fakat özellikle kargoya çok fazla para ödememek için önceliğin yerli sitelere verilmesi gerektiğini belirtmek isteriz.
Bu yazı dizimizde detaylı olarak ele aldığımız kapsüller ile ilgili merak edilen konulardan biri de bu kapsüllerin ne kadar güvenli olduğu ve muhtelif tehlikelerinin neler olduğudur. Her ne kadar doğru kullanıldığı takdirde risk potansiyeli düşük olsa da yine de bu kapsüllerin ihtiva ettiği birtakım risk ve tehlikeler mevcuttur. Zira, içerisinde çok az miktarlarda gaz bulunmasından ötürü risk seviyesi çok yüksek olmasa da yine de potansiyel tehlikeler hakkında bilgi sahibi olmakta fayda var.
Kapsüller ile ilgili tehlikelerden bahsederken her bir kapsül türü için (nitröz oksit, saf azot ve karbondioksit) tehlikeleri ayrı ayrı belirteceğiz.
Nitröz Oksit Kapsülleri (Krema Kapsülleri)
Nitröz oksit, tıbbi uygulamalardan biri olan anestezi işlemlerinde kullanılan gazdır. ‘Gülme gazı’ olarak da bilinen bu gaz, doğru kullanılmadığı takdirde veya kötü amaçlarla kullanıldığından birçok tehlikeyi beraberinde getirebilir.
Nitröz oksit için aslında bir tür uyuşturucu diyebiliriz. Zira, diğer uyuşturucu türlerine göre daha zayıf etkileri olduğu için ve erişmesi kolay bir ürün olduğu için maalesef birçok insan bu gazı uyuşturucu etkisini deneyimlemek için kullanabiliyor.
Nitröz oksit doğrudan solunduğu takdirde insan beyninde çok ciddi hasarlara neden olmaktadır. Bu nedenle, nitröz oksitin bulunduğu ortamlarda çalışan veya doğrudan bu gazı solumak zorunda kalan insanlar için nitröz oksit ile beraber en az %25 oranında oksijen yoğunluğu sağlanmaya çalışılmaktadır. Aksi takdirde, boğulmalara da neden olabilmektedir.
Doğrudan solunduğu takdirde insanların sinir sistemleri üzerinde olumsuz etkileri de bulunmaktadır. Özellikle basınçlı kaplardan direkt solunduğu zaman (aşırı soğuk olduğu için) insanların iç organlarına ve ses tellerine çok ciddi zararlar verebilmektedir.
Kardondioksit Kapsülleri (Soda Kapsülleri)
Kapsüllerin içerisinde bulunan gaz türleri arasında belki de en fazla tanıdığımız gaz, karbondioksittir. Soda yapımının yanı sıra birçok farklı uygulamada da kullanılan karbondioksit de doğru ve uygun yöntemler ile kullanılmadığı takdirde ciddi tehlikeler doğurabilmektedir.
Karbondioksit çok basınçlı bir gazdır. Sıcaklık seviyesine göre basınç değerleri diğer birçok gaza göre oldukça yüksek olabilmektedir. Bu nedenle, her ne amaçla kullanılırsa kullanılsın, karbondioksit kapsüllerini aşırı sıcaklardan korumak gerekmektedir. Aksi takdirde, ciddi patlamalar görülebilir. Bu nedenle, karbondioksit kapsüllerinin depolanma ve nakliye işlemleri de standart prosedürlerden farklı olmaktadır. Örneğin, hava yolu taşımacılığı yapan şirketler, uçaklara bu tür ürünlerin alınmasını kabul etmemektedir.
Karbondioksiti doğrudan ve aşırı miktarlarda solumak maalesef ölümcül sonuçlara neden olabilmektedir. Bu nedenle, karbondioksit kapsüllerini kullanılırken doğru metodların uygulandığından emin olunmalı ve doğrudan soluma yapılmamalıdır.
Nitrojen (Azot) Kapsülleri
Azot gazının da birçok alanda kullanıldığı biliyoruz. Saf halde veya başka elementlerle bir araya gelip bileşik oluşturarak birçok farklı formda kullanılabilir. Kapsül uygulamalarının başında da azotun nitro cold brew kahve yapmak amacıyla kullanıldığını görmekteyiz.
Azot, zehirli bir gaz olmamasına rağmen yüksek konsantrasyonlarda birtakım tehlikelere neden olabilmektedir. Özellikle doğrudan solunması insan vücudu için oldukça tehlikelidir; hatta boğulma gibi sonuçlara neden olabilir.
Bunun yanında, azotun muhafaza sıcaklığı da çok önemlidir. Birçok gaz üreticisi azot tüplerinin 45oC’nin üstünde bir sıcaklığa maruz bırakılmaması gerektiğini belirtmektedir. Bu sıcaklığın üzerinde, azot gazı patlamalara neden olabilmektedir. Bu nedenle, azot kapsüllerinin serin ortamlarda tutulması ve depolanması; ayrıca güneş ışığı olsa dahi doğrudan bir ısı kaynağı ile temas etmesi önlenmelidir.
Azot ile ilgili en önemli tehlike, gazın doğrudan solunmasıdır. Bunun yanında, el ile ya da göz ile temasında herhangi bir tehlike oluşturması beklenmemektedir.
Krema kapsülü başlığı altında incelediğimiz üç farklı kapsül türü için (nitröz oksit, saf azot ve karbondioksit) birçok açıdan değerlendirme ve tanıtım yaptığımız yazı dizimizin bu kısmında kapsüllerin doğru kullanım yolları ve uygulamada dikkat edilmesi gereken bazı kısımlara değineceğiz. Bu kapsüllerin tek başına kullanımının mümkün olmadığını ve kullanılabilmesi için dispenser veya sifon denilen bir kaba ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Bu ürünlerin doğru kullanım yollarının bilinmesinin yanında, kapsüllerin kullanımdan önce nasıl muhafaza edilmesi ve dispenserin kullanımdan sonra nasıl temizlenmesi gerektiği gibi konular da önem taşımaktadır.
Öncelikli olarak kapsüllerin içerisinde az miktarda olsa da basınçlı bir gaz bulunduğunu ve basınçlı gaz denilince akla ilk olarak güvenlik konusunun gelmesi gerektiğini bilmeliyiz. Bu bakımdan, kapsüllerin kullanılmadan önce her zaman güvenlik kriterlerine uygun bir şekilde; serin ortamlarda ve güneş ışığına maruz kalmayacak şekilde muhafaza edilmesi gerekmektedir. Bunun yanında, türü farketmeksizin, kapsüllerin içerdiği gazlar asla doğrudan solunmamalıdır. Güvenliğin her uygulamada olduğu gibi kapsüllerin kullanıldığı; krema yapımı, soda veya nitro cold brew kahve eldesi gibi uygulamalarda da öncelik olduğu unutulmamalıdır.
Kapsüllerin dispenserler veya sifonlar (whipper) ile nasıl kullanılması gerektiğini adımlar halinde önceki yazılarımızda anlatmıştık. Şimdi daha doğru bir kullanım ve daha uygun bir ürün eldesi için dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan bahsedeceğiz.
Yazı dizimizin devamında bu kapsüller ile ilgili çok daha fazla bilgi bulacaksınız. Bu kapsüllerin genel tasarımından, üretim yöntemlerinden, içindeki gazların özelliklerinden, gazlar ile ilgili güvenlik bilgilerinden, bu kapsülleri üreten ve satan firmaları ayrıntılı olarak ele alacağız.