Müşteri hizmetleri : 0536 713 22 22
Kahvede 1.Dalga, 2.Dalga ve 3.Dalga Süreci;
1. Dalga Kahve: Kahvenin keşfedilmesi ile katlanarak büyüyen kahve tüketimi
Her gün tükettğimiz kahve, 19.yy’da bir ticaret aracı olarak görülüyordu.Kahveyi toptan alıp satma,evlere girecek şekilde pazarlama, sadece kar amacı gütme üzerine kurulmuş bir sistem vardı. Kahve üretiliyor, satılıyor, marketlere,pazarlara getiriliyor, kullanıcı alıyordu. Kahvenin topraktan fincana kadar olan süreci, lezzeti, tadı, aroması ve özellikleri ile ilgili hiçbirşey bilinmiyordu. Yani kahvenin diğer içeceklerden hiçbir farkı yoktu.Tek tip kahve olduğu düşünülüyordu.
Vakumlu Paketler ( Flavorlock) :
Vakumlu paketler bu sürecin en önemli icadıdır. Hills Bros. şirketi 1900 yılında vakum paketlemeyi icat etti. Flavorlock sistemi paketin içindeki havayı dışarı verebiliyor fakat dışarıdaki havayı paket içerisine almıyordu. Böylece kahvenin daha uzun süre taze kalması da sağlanmıştı. Bu buluş; kahvenin, üreticilerden lokal kavuruculara giden yolunu kitle üretimi yapan endüstriyel kavurmaya doğru yöneltti.
Yine 1900’lü yılların başında, Modern endüstri bir çok yeniliği hayatımıza getirirken instant yani hazır kahve üretmeyi başardı. 1903 yılında Japon-Amerikan bilim adamı Satori Kato, kurutma yöntemi ile hazır kahvenin patentini aldı. Hazır kahve yapması kolay ve hızlıydı, bu hızla evlerimize girdi. 1917 yılında başlayan 1. dünya savaşında savaşan askerlerin standart ekipmanları arasına girdi. 1938 yılında Nestle instant kahvenin en yeni buluşu ile artık fincandaki kahvemiz nescafe oldu. 1970’lerde üretilen kahvenin 3/1 artık instant kahve için üretilir duruma geldi.
2. Dalga Kahve: Markanın öne çıktığı,farklı alternatif kahve çeşitlerinin doğduğu süreç
Peet’s Coffee şirketinin 1966 yılında Hollanda’dan Baba mesleğini Amerikaya getirir ve 100 Arabica kahve ithal edip dark roast kahve kavurmaya başlar. Kahve daha zanaatsal bir şekilde aşamalardan geçmeye başlar. Specialty Coffee’nin büyük babası olarak bilinir. Alfred Peet bunu diğer 3 arkadaşı ile paylaşır. Bu diğer 3 arkadaş daha sonraları 1971’de Starbucks’ı kurar ve bu felsefeyi benimser. 1984’de Starbucks Alfred Peet’in şirketini satın alır. Milenyuma girildiğinde Starbucks 2000 kahve dükkânıyla bunu kutlar. Starbucks sayesinde kahve popülerliğini artırır ve 3. dalga kahve akımının doğmasına neden olur. 2. dalga kahve döneminde, insanlar espressonun ne olduğunu öğrenirken, kahvenin Arabica veya Robusta türünü tat farklılıklarını keşfeder. Starbucks’ın yayılması ve kahve tüketiminin çoğalması ile kahve üreten ülkelerin ekonomisi büyür ve üretimin fitillenmesine neden olur. Bunlar tabi ki kahve sektöründe oluşan pozitif olaylardır. Günümüzde kahve tüketicilerin büyük bir kısmı Starbucks sayesinde, halen 2. dalga kahve tüketicisi olup, kahve tüketmekte.
Bazılarına göre şarap sektörünün de gelişmesi kahve sektörünün diğer bir tetikleyicisi olmuştur. İnsanlar artık kahveyi sadece uyanık kalmak için değil aynı zamanda keyif alarak içmeye başlar. Starbucks’ın pazarlama taktiği ile Arabica ve Robusta arasındaki farkı keşfedip orijinlerin niteliklerini de keşfetmeye başladık. Medium Roast ve Dark Roast terimleri ile tanışmamız bizi 3. dalga kahveye doğru yönelmemizi sağladı. 2. dalga kahvenin bitmesinin en büyük nedenlerinden birisi kahvenin artık sosyal hayatımızın bir parçası olması ve bu büyük kahve zincirlerinin kitle üretiminde kaliteyi, büyüğüme ile aynı oranda götürememesidir. Kahve artık büyük bir ticaret haline gelmiştir. Birçok kişi Starbucks’ı 2. dalga kahve ile bağdaştırır.
Starbucks en başlarda sadece taze kavrulmuş kahve satıyorken Howard Schulz’un Pazarlama Direktörü olarak takıma katılması ile Starbucks’ı aynı zamanda kahve çekirdeği harici, kahve içeceği satması için ikna etmeye çalışır ama başarılı olamaz. Ve kendisi Il Giornale Coffee şirketini kurar ve kahve çekirdeği yerine demlenmiş kahve, yani kahveyi içecek olarak satmaya başlar ve başarılı olur. O kadar başarılı olur ki 1987’de Starbucks’a geri döner, ama dönüşü farklı olur ve 3,8 milyon dolara Starbucks’ı satın alır. Starbucks model alınarak 2. dalga kahve zincirleri arka arkaya kurulur ve dünyanın her bir yerine yayılır. Starbucks 2. dalga kahve akımının resmi haline gelmiş olur.
3. Dalga Kahve: Kahve tohumundan fincana kadar geçirdiği her aşaması bilinçli olarak profesyoneller tarafından gerçekleştirilmesi ve Orijinine, işleme metoduna, kavrulma derecesine göre, en uygun şekilde demlenmesi ile tüketilmesi. Marka yerine asıl ürün KAHVE öne çıkmakta.
Bu akım; kahvenin topraktan fincana kadar olan tüm sürecini, kahvenin tüm özelliklerini keşfetmeye ve kahve çekirdeklerinin baristaların uzmanlığı ile farklı demleme metodlarında kahve severleri sunulması olarak özetleyebiliriz.
Kahve paketlerinde , kahvenin kimliği: orijini, yetiştiği bölge, şehir, çiftlik, yüksekliği, hasat mevsimi, hasat şekli, ticareti, kavrulma derecesi, kavrulma tarihi gibi bilgiler şeffaftır ve en uygun demlenme tekniği tavsiye edilir. Hatta paketteki kodu girerek satın aldığımız kahve hakkında, hatta ve hatta çiftçi hakkında kısaca kahvenin hikayesi hakkında bilgi edinebiliyoruz. Kahve artık fincandaki kara içecekten ibaret değildir. Bir deneyim, bir haz, bir keyiftir kahve içmek. Kısaca üçüncü kahve dalga akımında MARKA yerine ana ürün olan NİTELİKLİ KAHVE öne plandadır.
Kahve üreticilerine ödenen ücretler daha adildir, artık zor durumlarda kahve üretmek zorunda değildir. Buda kahve üretiminde kalitenin yükselmesini sağlıyor. Çeşitli yarışmalar ile kahve üreticilerinin kaliteli kahve çekirdekleri ödüllendiriliyor. (Cup of Excellence)
Bu kahve tüketicileri için şu anlama geliyor; İçtiğimiz her bir fincan kahvenin altında yatan emeği ve fincana kadar olan sürecini bilerek o deneyimi yaşamak.