Müşteri hizmetleri : 0536 713 22 22
Pelican Rouge kahvelerinin hikayesi, 19. yüzyılda, Belçika'nın kuzeyinde, Hollanda sınırına yakın bir noktada; Anvers'te başlıyor.
Van Leckwyck ailesi Anvers'te yaşıyordu ve buraya dünyanın dört bir yanından egzotik baharatlar, çay ve yeşil kahve çekirdekleri ithal ediyorlardı.
Joseph Van Leckwyck ve oğulları ithal ettikleri kahve çekirdeklerini kavurmaya başladılar. Bu işte ustalaştıkça kahve kalitesinin tutarlı bir kavurma işlemiyle korunduğunun farkına vardılar. Sonrasında kavurma işilemini kontrol altına alarak, kavurdukları yüksek kaliteli kahve çekiredeklerini satmaya başladılar.
19. yüzyılda Belçika ve çevresinde, müşteriler üzerinde daha olumlu etkiler yaratmak için, işletmelerin isimlerini bir renk ve hayvan adından seçmeleri yaygın bir uygulamaydı.
Kurucu Joseph Van Leckwyck de Roodie Pelikaan yani Pelican Rouge ismini seçti. O dönemde hedef kitlesiyle uyumlu bir logo tasarladı ve faaliyetlerini hızla Belçika'ya ve kısa süre sonra da tüm Avrupa'ya yaydı.
Pelican Rouge 19. yüzyıl Belçika'sından bu güne kadar dünyanın dört bir yanından en iyi kahve çekirdeklerini toplamakta, en iyi şekilde işlemekte ve en kaliteli kahveyi sunmaya çalışmaktadır.
Bununla birlikte Pelican Rouge kahvelerinin en önemli özellikleri sürdürülebilir kahve kanosununda uzmanlık ve inovasyonu her zaman ön planda tutmaktır.
Kahve doğanın bir ürünüdür ve lezzetini sadece kavurma işleminden almaz. Bu nedenle iklim, toprak, yağış miktarı ve hatta rakım, fincandaki aromalarda değerli bir rol oynar. Bu nedenle Pelican Rouge Kahve uzman ekibi en taze ve en kialeteli çekirdekleri bulmak için, üreticilere sürekli seyahatler gerçekleştiriyor.
Bu gün Pelican Rouge Kahveleri yılda 4 milyon kg (4000 ton) üretilmektedir.